-- Adversting 9 REKLAM ALANI --

-- Adversting 10 --

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan önemli açıklamalar

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Grup Toplantısı'nda açıklamalarda bulundu. CHP'yi sert sözlerle eleştiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "CHP'nin azıcık ar duygusu varsa taciz, tecavüz, hırsızlık iddialarından temizlenmeden milletin karşısına çıkmaması lazım." ifadelerini kullandı.

2020-12-23

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şu şekilde;

Bütçemize katkı sunan istisnasız tüm milletvekillerine teşekkür ediyorum. Bu bütçe 83 milyon vatandaşımızın her birine hizmet edecek, her bireyin geleceğinin inşasına katkı verecek bir belgedir. Elbette her bütçe önemlidir ama bu yıl koronavirüs salgınının etkisini sürdürdüğü bir dönemde 2021 bütçesi ayrı bir ehemmiyete sahiptir.

Böylesine kritik bir dönemde bütçe üzerindeki tartışmaların hem daha yoğun hem daha kapsamlı olması gayet tabiidir. Önemli olan bu tartışmaların ahlaki bir zeminde yürümesidir.

Bu bütçe görüşmelerinde saygıya laik pek çok muhalif görüş söylenmiştir, fikri olan fikrini söyler fikri olmayan ise yalanla kendini göstermeye çalışır.

Şahsımıza, partimize, grubumuza ahlak ve nezaket sınırlarını aşarak yaptıkları içlerindeki cürufu dışa yansıtmaktan ibarettir.

Eskiler üslubu beyan ayniyle insan diyor, ülkemizde vizyoner politika ortaya koyan bir muhalefet anlayışının eksikliğidir. Çamur at tutmasa da izi kalır mantığı ile her gün yeni bir yalan söyleyen yalanı yüzüne vurulunca da hiç utanıp sıkılmayan bu zihniyetle hiçbir yere varamayız.

1 doğrunun yanına 9 yalan katarak çizdikleri resme herkesin inanmasını bekliyorlar, kendilerine inanmayanı kim varsa herkese hakaret etmekten de çekinmiyorlar sanıyorum bunlar kendilerini hala herkesi karşılarında hizaya diktikleri o tek parti devrinde sanıyorlar.

Öğretmen CHP’li ise makbul değilse kötü, çiftçi CHP’ye oy veriyorsa iyi vermiyorsa cahil, yargı mensubu CHP’nin istediği gibi davranıyorsa saygıdeğer bu listeyi her meslek grubu için uzatmak mümkündür.

Bu ülkede hiç kimsenin CHP’nin keyfine göre hareket etme mecburiyeti yoktur. Hepsini bir kenara bıraktık hiç değilse bu toplumu millet yapan hasletlerin başında gelen paylaşma ruhumuza saygı gösterseler ona da razıyız. Milletin gönlünü kazanmak nedir bilmeyenler salgın döneminde yapılan hayırlı işleri lekelemek için adeta can hıraş çaba içindeler.

"GÜN GEÇMİYOR Kİ BİR TECAVÜZ OLAYI DUYMAYALIM"

CHP’nin eğer azıcık ar haya duygusu varsa tüm bu taviz tecavüz hırsızlık iddialarından temizlenmeden milletin karşısına çıkmaması lazımdır. Gün geçmiyor ki bir taciz olayı duymayalım. Gün geçmiyor ki bir hırsızlık olayı duymayalım ondan sonra da utanmadan sıkılmadan arlanmadan ne diyor? “Bizim başkanlarımız şöyle temizdir, böyle temizidir.” Şu anda adliye adliye dolanıyorlar bunun neresi temiz?

Dün söyledikleri her şeyi bugün inkar edenlere ne desek boş onun da farkındayız. Bu zihniyetin geçmişteki faşizan uygulamalarını da tüm çarpıklıklarını da bıkmadan usanmadan yüzlerine vurmayı sürdüreceğiz.

Dün ne diyor? Uyuşturucu kaçakçılarına ondan sonra organ mafyasına bunlara vergi, bu ne demek biliyor musunuz? Uyuşturucu satabilirsiniz, organ mafyası olarak örgütler kurabilirsiniz. Ya sen ne yapıyorsun farkında mısın? O zaman gel şöyle bir uyuşturucu örgütünü kur bir de uyuşturucu örgütü dışında organ mafyasını da kur hiç olmazsa devlet senden bir şeyler elde etsin. Başka bir işe yaramıyorsun işte dün bunu kendin grup konuşmanda söyledin.

Siyaset bu değil, siyaseti öğrenmesi için bu söylediklerini ispat gerekir. Mesele sadece bunlardan ibaret değiliz bakınız CHP zihniyetinin asıl gayesini anlamak için son günlerdeki kimi uygulamalara bakmak lazım.

Bu zihniyet geçtiğimiz günlerde Mevlana’nın yıldönümü töreni adı altında, asırların geleneğini yerle yeksan etmeye kalktı. Kuranı Kerimi ve ezanı Türkçe okutma adlı bir garabet İstanbul’da sergilendi. Allahu Ekber demekten imtina eden zihniyetin 70 yıl sonra yeniden hortladığına şahit olduk.

Aradan geçen bunca yıla rağmen demokrasiyi halen hazmedememiş olanların tek parti faşizminin özlemiyle yanıp tutuştukları anlaşılıyor. Tabii buradaki asıl mesele duaların nasıl okunduğundan ziyade niçin bu yola başvurulduğudur. Buna göre inancınızı ibadetinizi zikrinizi yaşarsınız yaşatırsınız şayet inanmıyorsanız da böylesine hassas bir konuda inanç sahiplerini rencide etmeye hakkınızın olmadığını da bileceksiniz.

Tasavvufta çok önemli bir kaide var dergaha girerken bazı yerlerde onu görürsünüz “Edep Yahu” yani el dil bel bunlara dikkat edeceksin, dikkat etmezsen rezil rüsva olursunuz. Kuranı Kerime inanıyorsanız ona gereken ehemmiyeti göstermek zorundasınız.

Her şey istismar, her şey istismar ve gereken dersi gereken hesabı sormak suretiyle bunlar alacak. Hazreti Mevlana’nın izinden gidiyorsanız bu yolun asırlara sari geleneklerine saygı göstermek zorundasınız. Aynı durum hıristiyanından musevisine kadar diğer inanç sahipleri için de geçerlidir.

Dert bu ülkenin değerleri ile oynamak. Milletin böyle bir talebi yokken kimi zaman ideolojik kimi  zaman ticari hesaplarla dini sembollerimize sataşılmasını art niyetli buluyoruz.

Korkarız bu işin sonu bir tarihçi yazarımızın da isabetle belirttiği gibi İstiklal Mahkemelerini yenide kurma teşebbüsüne kadar varır.

Demokrasiyi, milli iradenin üstünlüğünü inşa etmekte olduğumuz büyük ve güçlü Türkiye vizyonunu zehirleme gayretleri beyhudedir.

Türkiye’nin geçmişte yaşadığı kavgaların ve ödediği bedellerin arka planında bizi siyasi ve ekonomik olarak geri bırakma hesaplarının yattığını artık çok daha net biliyoruz.

Savunma Sanayii projelerimizi engelleme gayretleri ile milletimizin birliğini hedef alan senaryolar hep aynı kaynaktan beslenmiştir.

PKK'dan FETÖ'ye kadar terör örgütlerini üzerimize salanlarla bunların içeride borazanlığını yapanlar aynı kapıya çıkıyor.

Bu zihniyet PKK'lı teröristlere 'hendek kazan arkadaşlar' diyen, YPG'lileri 'vatanını savunanlar' diye niteleyen zihniyettir.

DIŞ POLİTİKA

Doğu Akdeniz’den Libya’ya Suriye’den Dağlık Karabağ’a uzanan coğrafyada çok çetin zorluklarla karşılaştık. Zalimler karşısında asla baş eğmedik. Allah’a hamdolsun, bugün Türkiye denilince akla ilk insanlık geliyor, adalet geliyor. Ülkemiz ilkeli kararlı ve vicdanı politikaları ile tüm mazlumlara umut aşılıyor. Diğer yandan Türkiye’nin yıldızı yükseldikçe maruz kaldığı saldırıların şiddeti de artıyor.

Eksen tartışmalarından ülkemizin adının terör örgütleri ile yan yana getirilme çabalarına kadar pek çok zorlama ithamın gerisinde bu rahatsızlıklar yatıyor. Ne dedik, Gabar’da da Cudi’de de bu teröristleri ezeceğiz vuracağız dedik ve vuruyoruz. Ara vermek yok, aynı kararlılıkla askerimizle polisimizle jandarmamızla bütün gönüllü korucularımızla bu mücadeleyi devam ettiriyoruz.

Hatta ülkemiz DEAŞ başta olmak üzere terör örgütleri ile pek çok farklı coğrafyada göğüs göğüse çarpışan tek NATO ülkesidir.

Libya’da darbeciler karşısında meşru hükümete destek vererek demokrasinin namusunu kurtardık.

Bir dönem çökmüş devlet olarak nitelendirilen Somali’de bugün eğer seçimler yapılabiliyorsa insanlar geleceğine güvenle bakıyor demektir.

Dağlık Karabağ’da 30 yıldır süren işgal düzeninin sona ermesine katkı sağladık. Azeri kardeşlerimiz kararı verdi, kendi göbeğini kendileri kestiler ve topraklarına kavuştular.

Afganistan’da barışlın tesisi için çaba harcarken Balkanlarda sükunetin devamı için çaba sarf ediyoruz.

Komşularımız başta olmak üzere kimsenin toprağında ve egemenliğinde bizim gözümüz yoktur. Türkiye’nin yaptırım ve şantaj diline boyun eğmeyecek bir ülke olduğu artık herkes tarafından idrak edilmelidir.

Ülkemizin ne doğuya ne de batıya sırtını dönmek gibi bir lüksü olabilir, Türk dünyasını Asya’yı Latin Amerika’yı asla ihmal edemeyiz. Bununla birlikte tüm çabalarımıza rağmen 2020 Avrupa ve Amerika ile ilişkilerimizin suni gündemlerle sınandığı bir yıl oldu. Türkiye hak etmediği çifte standartlarla karşılaştı.

AB’nin de Türkiye’yi kendinden uzaklaştıran stratejik körlükten bir an önce kurtulmasını ümit ediyoruz. Amerika’nın yeni başkanı Sayın Biden’ın da Türk Amerikan ilişkilerine gereken özeni göstereceğine inanıyorum. Bize bir adım gelene biz hep koşarak gittik.

Türkiye zoru başaracak dirayete sahiptir. Önümüzdeki dönem inşallah ekonomide, sağlıkta olduğu gibi dış politikada da şahlanış dönemi olacaktır.

ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİNE MÜJDE

Üniversite öğrencilerine müjde vermek istiyorum. Gençlik ve Spor Bakanlığımız vasıtasıyla 2021 yılında öğrencilerimize vereceğimiz kredi ve burs miktarını belirledik. 2020 yılında lisans öğrencilerine 550 TL, Yüksek Lisans'a 1100 TL, Doktora'da 1650 TL olarak uyguladığımız kredi ve burs ödemelerinin toplam ödemelerini 9 milyar 670 milyon TL'yi buldu. Önümüzdeki yıl ise lisansta bu rakamı 550'den 650 TL'ye çıkarmış bulunuyoruz. 1100 TL olan Yüksek Lisans'ı 1300 TL'ye, Doktora'da ise 1650 TL olan ödemeyi 1950 TL'ye çıkarmış oluyoruz. 

AİHM’İN SELAHATTİN DEMİRTAŞ KARARI

AİHM'nin Selahattin Demirtaş hakkındaki karara da değinmek istiyorum.

Sadece burada verilen kararlar mahkemelerimiz tarafından değerlendirilir. AİHM bu kararı iç hukuk yolları tüketilmeden alarak istisnai bir uygulama yapmıştır.

Kaldı ki biz bireysel başvuru adımını attığımız zaman Türkiye'de Anayasa Mahkemesi'nin tüm yolları tüketme unsuru olarak gördük. Ondan sonra AİHM devreye girebilir. Bu şekilde bu adım atıldı.

Şimdi görüyoruz ki tüm yollar tüketilmeden AİHM bu kararı almıştır. Bu adımlar tamamıyla siyasidir. Bunun da  gerekçesini biliyoruz.

Resmen çifte standarttır, hatta iki yüzlülüktür.

Ey AİHM sen anlamasan da biz anlatmaya devam edeceğiz.

İstisnasını bir kenara bıraksak bile, Selahaddin Demirtaş’la ilgili hüküm, aynı mahkemenin mesela İspanya’daki Batasuna Partisi kararındaki gerekçelerle açıkça çelişmektedir."


ETİKET :   Cumhurbaşkanı Erdoğan 83 milyon 2021 bütçesi CHP tecavüz PKK Libya lisans AİHM

Tümü